KOLEJ MEZUNU MUSUNUZ?

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

KOLEJ MEZUNU MUSUNUZ?

Öğretmenliğim sırasında, imam hatip lisesi mezunu olduğumu bilen bazı öğretmen arkadaşlarım bana  “Kolej mezunu musun?” diye takılırlardı. Aslına bakarsanız kolej mezunlarından eksiğimiz yok, fazlamız vardı çünkü yüze yakın ders kitabı ve yardımcı kitap yazmıştım. Zaten arkadaşlarım da bu üretkenliğimden dolayı böyle bir espri yaparlardı.

Peki, Dinar İHL’nin ilk mezunları olan bizler hangi şartlarda yetiştik? Bunu kendi yaşadıklarımdan hareketle dile getirmeye çalışacağım.

1974-1975 eğitim ve öğretim yılında Isparta İHL’ye kaydoldum. Kalacak yer bulamadığım için geçici olarak aslen Kımıllı köyünden olan dayımların evinde kalıyordum. Rahmetli babam “Oğlum seni asla İHL’den baka bir okulda okutmam. Ya çiftçilik yapacaksın ya da İHL’de okuyacaksın. Senin devlet düşmanı bir militan olmanı istemiyorum.” demişti. Böyle düşünmesinde o zamanlar yaşanan siyasi karışıklıkların gençleri etkisi altına almasının büyük bir etkisi vardı.  Bir ay Isparta İHL’de okuduktan sonra Dinar’a da İHL açıldı. Tabii bunu duyar duymaz apar topar Dinar’a geldik. Terzi Ahmet dayının üç katlı binasının yanında bir odalık evi vardı. Babam, beni bu tek odalık eve yerleştirdi. Henüz ortaokul 1. sınıfta olmama rağmen bir evde yalnız başıma kalmaya başladım. İlk gün çok korkmuştum fakat sonraki günlerde yalnızlığa alıştım. O dönemde okuyan hemen hemen herkesin benimkine benzer hikâyeleri vardır. Yani bizim kuşağın çocukları buna benzer zorluklarla karşı karşıyaydı.

Daha sonraları Dinar eski belediye başkanı Kadir Veziroğlu’nun ninesinin evinde kalmaya başladık. Kaldığımız bu eve o zamanlar “yeşil köşk” derlerdi. Bu evin her bir odasında okuyan öğrenciler kalırdı. Şimdiki yeni belediye binasına yakın yerde bir hamam vardı. Yeşil köşk, bu hamamın yanındaydı. Evin sahibi olan nine; nur yüzlü, dindar bir kadındı. Tam iki yıl boyunca sabah namazında kalkıp bu ninenin sobasını yaktım. Bu nur yüzlü kadın, her cuma günü öğrencilere yemek verirdi. Biz de ona Yasin suresini okurduk. Allah rahmet eylesin mekânı cennet olsun inşallah.

Bu girişi yaptıktan sonra şimdi asıl konumuza dönelim. Bizler, Dinar İHL’nin ilk öğrencileriydik. Hâliyle eğitim sürecimizde birçok zorlukla karşı karşıya kaldık. Öğretmen, materyal ve alt yapı eksikliği vardı. Ancak tüm bu eksiklikleri unutturan fedakâr öğretmenlerimiz vardı. Bu öğretmenlerimiz bizler için çok çabalarlardı. Hatta o kadar ki akşamları köyden gelip evlerde kalan öğrencileri ev ev dolaşıp ziyaret eder, odun ve kömürleri olup olmadığını kontrol ederlerdi. Bu altın kalpli öğretmenlerimizden Allah razı olsun. İçlerinden vefat edenlere Allah rahmetiyle muamele etsin inşallah. Velhasıl İHL’deki eğitim, fedakâr öğretmenler sayesinde devam edebiliyordu.

Peki, Dinar İHL öğrencileri olarak biz ne yapıyorduk? Şimdiki öğrenciler gibi harıl harıl test mi çözüyorduk?  Tabi ki hayır… Biz harıl harıl kitap okuyorduk. Okuduğumuz her kitabı birbirimize anlatıyorduk. Dinleyen arkadaşların sorularını cevaplıyorduk. Kendimizi geliştirmek için sürekli okumamız gerektiğinin farkındaydık. Bununla birlikte bir İHL öğrencisinin meslek derslerini de göz önüne aldığımızda belli bir kültür düzeyinde yetişme imkânı elde ediyorduk. O zamanlar bir hocamız “Bir İHL öğrencisi namaz kılsın veya kılmasın biz onun cebine hazine koyuyoruz. Elbet bir gün gelecek cebindeki hazineye ihtiyaç duyacaktır. İhtiyaç duyduğunda hazine cebinde hazır olacaktır. Sizin farkınız budur.” derdi. Öğretmenimizin bu söylediklerine aynen katılıyorum.

İHL öğrencileri, genelde üniversitelerin hukuk ve siyasal bölümlerini tercih ederlerdi. Ankara Siyasal Bilgiler öğretim üyesi Mümtaz Soysal “Zengin gençler motosikletlerine binip kızlarla günlerini gün ederken İHL öğrencileri harıl harıl ders çalışıyor. Bir süre sonra bütün hukuk ve siyasal fakültelerini bunlar dolduracak. Böyle giderse kaymakam, hâkim ve valiler bunlardan atanacak.” demiş bununla ilgili bir de rapor yayınlamıştı.  Şunu da önemle belirtmek isterim ki İHL öğrencileri, sorgulayıcı özelliklerinden dolayı FETÖ’nün önünde büyük bir engeldi. Bu engeli ortadan kaldırmak için Mümtaz Soysal’ın yayınladığı rapor da kullanılarak İHL’lerin önüne engel konuldu. Bu engel sonrasında ne yazık ki FETÖcülük büyük bir ivme kazandı.

Şimdiki Dinar İHL’de okuyan öğrencilere tavsiyem şudur: Size “İmam olup cenaze mi yıkayacaksınız?” diyenler olacaktır. Sakın aldırmayın. “Çok derse gireceksin, zorlanırsın.” diyenler olacaktır. Kulak asmayın. “Sınavlarda başarısız olursun.” diyenler olacaktır. İnanmayın. Bu güzel okuldan kazandığın hazine, sizin düsturunuz olacak ve size bu düstur ruh verecek. Bu ruhla hayatta önünüze çıkan engelleri aşacak ve hedefinize ulaşacaksınız. Vardığınız yer neresi olursa olsun devletinize ve milletinize yararlı olacaksınız. Örnek mi istiyorsunuz? En iyi örnek Sayın Cumhurbaşkanımız. Kendi dönemimizden de bir örnek vereyim: Bölgemizin vekili Ali Özkaya. Eğitimine Dinar İHL’de başlamış, Keçiborlu İHL’den mezun olmuş. Ankara Hukuk Fakültesini bitirmiş. Yanılmıyorsam Anayasa Komisyonu Başkan yardımcısı, aynı zamanda Ak Parti Disiplin Kurulunda görev yapıyor.

Yazımın başında tekrar dönecek olursak, -buraya kadar anlattığım örneklerden anlaşıldığı gibi- İHL öğrencilerine “Kolej mezunu musun?” benzetmesini İHL öğrencileri birçok yönden donanımlı oldukları için yaparlardı.