LİYAKAT VE SADAKAT

  • 20 Mart 2023
  • 305 kez görüntülendi.
LİYAKAT VE SADAKAT
REKLAM ALANI

LİYAKAT VE SADAKAT

Siyasetname kitaplarımızda yöneticilerin sahip olması gereken dört temel özellikten bahsedilir. Bunlar; adalet, liyakat, sadakat ve meşverettir. Bu yazıda sözünü ettiğim dört özellikten “liyakat” ve “sadakat” üzerinde duracağız.

Görev emanet edilecek bir kişide liyakat ve sadakat aranmalıdır. Liyakat olmadan küçük bir bakkal dükkânı bile işletilemez, işletilirse o bakkal dükkânı kısa sürede batar. Liyakat olmadığı takdirde sadakat olsa bile görev yapılan kurumun içi çürür. Çünkü liyakat ve sadakat, başparmakla yanındaki uzun parmak gibidir. Başparmak sadakati, onun yanındaki uzun parmak ise liyakati temsil eder.

REKLAM ALANI

Bugünlerde “liyakat” sözü herkesin ağzında. Herkes, kendisinin liyakatli; karşısındakinin ise liyakatsiz olduğunu düşünüyor. Arif olan, bu özelliğin kendinde olup olmadığını; cahil olan ise bu özelliğin karşısındakinde olup olmadığını kontrol edermiş.

Peki, devlet işlerinde çalışacak olanlar için liyakat nedir? Devlet işlerinde çalışacak kişilerin liyakatli olup olmadığı neye göre tespit edilir? Bir kişide sadakat olmazsa ne olur? Şimdi bu sorulara cevap arayalım.

Devlet, işlerini yürütecek yöneticilerde liyakat ararken önce yöneticilik ehliyetinin olup olmadığına bakar. Yani işe uygun diploması var mı, yok mu diye bakar. Eğer işe uygun diploması varsa ve diğer şartları da sağlıyorsa bu kişiler göreve uygun bulunur. Devlette bir makama atama yapılırken bu kriterlere çok önem verilir. Bu kriterleri sağlamayan kişiler söz konusu göreve getirilmez. Mesela bir okula müdür atanacak. Atanacak müdür öğretmenler arasından seçiliyorsa kimse atanan müdürü liyakatsizlikle suçlayamaz. Ancak göreve uygun olup olmadığı uygulamalardaki tutum ve tavrıyla ortaya çıkar. Kısacası, liyakat bir kurum ve ülke için çok önemlidir.

Peki, bir kişinin sadece liyakatli olması göreve getirilmesi için yeterli midir? Bunu bir olayla açıklamaya çalışalım.

1993-1994 yılarıydı. Engin Civan, Turgut Özal’ın prenslerinden biriydi. Rahmetli Turgut Özal, liyakatli oluşundan dolayı onu ABD’den getirip Emlak Bank Genel Müdürü olarak atadı. Söz konusu banka, kısa sürede “civangate” olayıyla sarsıldı ve bankanın içi boşaltıldı. Bu olay bize bir kuruma atanacak kişide sadece liyakatin tek başına yeterli olmadığını açıkça gösteriyor. Peki, Engin Civan liyakatli olduğu hâlde bankanın içini niçin boşalttı? İşte tam bu noktada devreye “sadakat” giriyor. Yani sadece liyakat, göreve atanmada bir işe yaramaz; sadakat de gerekir.

Fetöcülerin çoğu, okumuş, yazmış; liyakati olan kimselerdi. Fakat vatanlarına, devletine ve milletine sadakatleri yoktu. Vatanına, devletine, milletine, kurumuna sadakati olmayan liyakatlilerin neler yapabildiğini 15 Temmuz’da milletçe gördük. Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Buradan da anlaşılacağı gibi liyakatin yanında sadakat olmadan olmaz.

Şimdi, birileri “Neden Tayyip Erdoğan’a yani tek adama sadakatten bahsetmiyorsun?” diyebilir. Bu soruya da tarihimizdeki bir olayı anlatarak cevap vereyim.

Liyakatli bir komutan olan Gazi Osman Paşa, Plevne müdafaasında Ruslara çok ağır zayiatlar verdirmişti. Padişah Abdülhamit Han, Gazi Osman Paşa’ya bir mektup yazar. Mektupta “Paşam, seni tebrik ediyor; alnından öpüyorum.” der. Gazi Osman Paşa, bu mektuba şöyle karşılık verir: “Padişahım, size henüz daha sadakatimizi göstermedik. ”

Bu hikâyede Gazi Osman Paşa “Sadakatimizi henüz göstermedik.” derken “Sadakatimizi, şehit olunca göstermiş olacağız.” demek istemiştir. Bu sadakat, “tek adam” diye tanımlanan padişahın temsil ettiği vatana, millete ve devlete sadakattir.

Günümüzde ise Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a gösterilen sadakat; onun temsil ettiği makama, ülkeye, vatana ve devlete sadakattir. Devlette çalışan yöneticilerin ona yapacağı sadakatsizliğin, fetöcülerin yaptığı sadakatsizlikten farkı yoktur. Devlete sadakat, onun meşru olarak temsil eden kişiye de sadakati gerektirir. Devlette üst görevlerde çalışan liyakatli sadakatsizlerin devleti nasıl acziyet içine düşürdüğüne Osmanlı Devleti’nin son döneminden de pek çok örnek verebiliriz.

Sadakat; öncelikle kendi işimize, çalıştığımız kuruma, devlete ve devleti temsil edene karşı olmalıdır. Yani bulunduğumuz bir konumdaki sadakatimiz, öncelikle devlete karşı olmalıdır. Sonuç olarak liyakat de sadakat de tek başına yeterli değildir. Devlette olsun özel sektörde olsun aranacak nitelikler liyakat ve sadakattir.

 

 

 

 

REKLAM ALANI
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ